Sinetech

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Sosyal
  4. »
  5. Paranızla Rezil Olmak! Dijital Platformlara Verdiğimiz Abonelik Ücretleri

Paranızla Rezil Olmak! Dijital Platformlara Verdiğimiz Abonelik Ücretleri

Ahmet Can Akyol Ahmet Can Akyol - - 7 dk okuma süresi
88 0

Netflix 299 TL, BluTV 179 TL, Exxen 169 TL, Disney+ 134 TL, Amazon Prime 39 TL, Gain 149 TL, Mubi 129 TL… Liste uzayıp gidiyor.

Dizi ve film platformlarının sayısı hızla artarken, bir içerik için birden fazla abonelik gerekiyor. Örneğin, Godfather’ı izlemek için Netflix’e üye olmanız yetiyor mu? Para sorun değilse bile, işin daha vahim bir boyutu var: Paranızla rezil olmak.

Öyle ki, tüm bu platformlara abone olup yine de korsan izlemeyi tercih edenler var. Peki neden?

Abonelik Sistemi

Abonelik sistemi, size hiçbir şeyin sahibi olmadığınız bir dünya sunuyor. Şirketlerin mottosu açık: “Sahip olmayın, kiracı olun, her ay ödeyin.”

Eskiden tek seferlik ödemeyle aldığınız yazılımlar, oyunlar veya içerikler artık aylık ücretlerle kiralanıyor. Netflix’te 4K izlemek için 299 TL ödersiniz, ama DRM (Dijital Haklar Yönetimi) yüzünden yayın 720p’ye kilitlenebilir. Korsan indiren biri ise aynı içeriği en yüksek kalitede, sınırsız izler. Bu, sadece dizi/film sektöründe değil; oyunlar, yazılımlar, e-kitaplar ve eğitim platformlarında da geçerli. Adobe gibi devler, tek seferlik satın almayı bırakıp abonelik modeline geçti; ayda 1387 TL ödeyip yine de projelerinizi kaybetme riskiyle karşı karşıyasınız.

Bir izleyicinin yorumu durumu özetliyor:

“İnternetim kesildi, orijinal aldığım oyunları (Epic Games, Steam, Xbox Game Pass) oynayamadım. Ama korsan indirdiğim bir oyun çalıştı.”

Orijinal satın alan bir kiracı, korsan kullanan ise içeriğin sahibi gibi. Resident Evil Village’da DRM, performansı düşürürken, korsan sürüm daha akıcı çalışıyor. Bu nasıl bir adalet?

Şirketlerin Çelişkisi: Paranızla Rezillik

Netflix’te kalite seçememek, Amazon Prime’ın Linux’ta HD sunmaması veya Sony’nin satın aldığınız dizileri platformdan kaldırma tehdidi… Örnekler çarpıcı. Sony, PlayStation’da lisansla sattığı içerikleri geri çekmeyi planladı; topluluk tepkisi olmasa, paranızla aldığınız ürün elinizden uçacaktı.

Steam’de ise oyunlar size ait değil; platform kapanırsa arşiviniz yok olur. Şirketler, “lisans kiralıyorsunuz” diyor, ama bu tüketiciyi aptal yerine koymaktan farksız.

Adobe örneği daha vahim: Aboneliğiniz sebepsiz iptal edilebilir, erken iptalde ekstra ücret çıkar. ABD Rekabet Kurumu (FTC) bu yüzden Adobe’yi soruşturuyor. Öte yanda, DaVinci Resolve gibi tek seferlik ödeme sunan yazılımlar var. 18 Studio kartıyla tüm sürümlerde geçerli bir lisans aldım; bu, sahiplik hissi veriyor. Adobe’ye ise asla abone olmam; zaten satın alma seçeneği de yok.

Korsanlık: Meşru mu, Hırsızlık mı?

Şirketler, “Korsanlık hırsızlıktır, inovasyonu öldürür” diye ağlarken, temel argümanım şu: Orijinal alan korsandan kötü deneyim yaşıyorsa, korsanlık meşru hale gelir. Twitter’ın mavi tik’i, BMW’nin koltuk ısıtmasını bile abonelik yapmayı planladı (tepkiyle vazgeçti). Ödediğiniz ürün size ait değilse, korsan neden haksız olsun?

Beyaz atlı şövalyeler, “Hırsızlık sanatçıları bitiriyor” diyor. Ama hırsızlık nedir? Marketimden yumurta çalınırsa zarar ederim; kopyalanırsa elimde kalır. Satın alan kötü deneyim yaşarken (yumurtam kırılmış gibi), kopyalayan avantajlıysa, bu hırsızlık değil, sistemin başarısızlığıdır. Araştırmalar çelişkili: Korsanlık satışları düşürür veya artırır diyor, ama korelasyon nedensellik değildir. Ben çevremde korsanlıkla tanıyıp orijinal alanları gördüm. CD Projekt Red, DRM’siz oyunlarıyla zarar görmüyor; aksine seviliyor.

Ünlü yazar Neil Gaiman’ın deneyimi çarpıcı: Korsan yayımlandığı Rusya’da kitapları daha çok satmaya başladı. American Gods’ı bir ay ücretsiz sunduğunda, sonraki ay satışları %300 arttı. Gaiman, “Korsanlık kayıp satış değil, reklamdır” diyor. İnsanlar en sevdikleri yazarları genellikle ödünç kitapla keşfeder, sonra satın alır. Korsanlık, erişimi artırarak bu döngüyü destekleyebilir.

Şirketlerin İkiyüzlülüğü: Yapay Zeka ve Telif

Şirketler korsanlığa “hırsızlık” derken, yapay zekalarını telifli içeriklerle (kitaplar, videolar) eğitti. Mahkemede, “Bunu yapmasaydık inovasyon olmazdı” dediler. Yani onlar inovasyon, siz hırsızsınız! Bu içerikleri size ücretsiz sunmuyorlar; üstüne parayla satıyorlar. İkiyüzlülük burada: Korsanlık kınanırken, aynı şirketler telifli verileri çalıp kâr ediyor.

Çözüm: Sahipliğe Dönüş

Zengin değilim ama yazılımlara para ödeyebilirim. Ancak orijinal ürün korsandan kötü deneyim sunuyorsa, korsan hakkım olur. Tavsiyem: Abonelikten kaçının, özgür yazılımlara (tam sahiplik sunar) veya DaVinci Resolve gibi tek seferlik lisans verenlere yönelin. Şirketler, “Sahip olmamak iyidir” propagandasını dayatıyor, ama buna kanmayın. Microsoft Office, AutoCAD bile abonelik oldu; siz kiracı, korsan ise sahibi.

Abonelik sistemi, şirketlerin kâr hırsıyla tüketicinin sahipliğini elinden aldı. Korsanlık savunusu yapmıyorum; yüzlerce orijinal ürün aldım, alırım. Ama ideal dünyada, orijinal alan korsandan iyi deneyim yaşamalı. Şu an paramızla rezil oluyoruz. Siz ne düşünüyorsunuz? Abonelik mi, sahiplik mi? Yorumlarınızı bekliyorum! Bu arada, iyi yazılımlardan bahsetmişken, Windows Uygulama Buzdağı videoma göz atabilirsiniz.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir