Geçtiğimiz hafta, K2-18b adlı uzak bir gezegende yaşamla ilişkilendirilen gazların keşfi bilim dünyasında büyük heyecan yaratmıştı. Ancak yapılan bağımsız analizler, bu bulguların beklendiği kadar güçlü olmayabileceğini ortaya koydu.
K2-18b’de Yaşam Belirtisi İddiaları Sorgulanıyor
Cambridge Üniversitesi’nden araştırmacılar, James Webb Uzay Teleskobu verilerine dayanarak K2-18b’nin atmosferinde yaşamla ilişkilendirilebilecek gazlar tespit ettiklerini açıklamıştı. Bu gelişme, Güneş Sistemi dışındaki yaşam arayışında tarihi bir adım olarak değerlendirilmişti. Ancak Oxford Üniversitesi’nden Jake Taylor’ın yaptığı bağımsız analiz, heyecanı gölgeleyen yeni sonuçlar sundu.
Taylor, spesifik bir molekülü hedef almadan, yıldız ışığının gezegenin atmosferinden geçerken uğradığı değişimleri inceledi. Analiz sonucunda ise, yaşam belirtisi sayılabilecek güçlü bir sinyal bulunamadı. Taylor, “Biyobelirteçlerden söz edebilmek için elimizde çok daha güçlü ve net kanıtlar olması gerekiyor” açıklamasında bulundu.
Bilim Dünyasında Görüş Ayrılıkları
Almanya’daki Max Planck Astronomi Enstitüsü’nden atmosfer uzmanı Laura Kreidberg de Taylor’ın bulgularına destek verdi. Kreidberg, yapılan analizlerde model bağımsız yöntemlerin kullanılmasının önemine dikkat çekti ve verilerin farklı varsayımlar altında değişken sonuçlar verebileceğini vurguladı.
Öte yandan, orijinal çalışmayı gerçekleştiren araştırmacılar ise bulgularına güveniyor. Cambridge Üniversitesi’nden Nikku Madhusudhan, yeni yapılan analizlerin kendi sonuçlarını sarsmadığını belirtti. Mans Holmberg ise, kullandıkları atmosfer modelinin “daha yüksek anlamlılık” sunduğunu savunarak, yeni analiz sonuçlarının beklenen bir durum olduğunu ifade etti.
Tartışmalar Devam Edecek
James Webb Uzay Teleskobu’ndan elde edilen verilerin tam seti kısa süre önce kamuya açıldı. Bu sayede daha fazla astronom kendi yöntemleriyle K2-18b’nin atmosferini analiz etme fırsatı bulacak. İlk değerlendirmelere göre, bazı bilim insanları K2-18b hakkındaki ilk coşkuyla mevcut kanıtlar arasında belirgin bir uçurum olduğunu düşünüyor.
Önümüzdeki günlerde yapılacak yeni çalışmalar, bu gizemli gezegende yaşam ihtimali konusundaki tartışmaları daha da alevlendirecek gibi görünüyor.
Daha fazla güncel haberler için Sinetech.tr’yi takip etmeye devam edin.