Sinetech

  1. Anasayfa
  2. »
  3. İnceleme
  4. »
  5. Internet Explorer Nasıl Tarihe Karıştı?

Internet Explorer Nasıl Tarihe Karıştı?

Ahmet Can Akyol Ahmet Can Akyol - - 7 dk okuma süresi
67 0
Internet Explorer

Bir zamanlar internet dünyasının tartışmasız lideri olan Internet Explorer, %95’lik pazar payıyla zirvedeyken nasıl oldu da “Chrome’u indirmek için kullanılan tarayıcı” şeklinde alay konusu haline geldi?

Microsoft, neden kendi tarayıcı motorunu geliştirmekten vazgeçti. Internet Explorer’ın yükselişinden çöküşüne uzanan hikayesini adım adım ele alacağız.

Yükselişin Temelleri: Varsayılan Gücü

Internet Explorer, web tarayıcılarının ilk temsilcisi değildi. Microsoft, bu alana Windows 95 ile 1995 yılında adım attı. Ondan önceki Windows sürümlerinde bir tarayıcı bulunmuyordu; kullanıcılar, internet servis sağlayıcılarının verdiği CD’lerle tarayıcılarını yüklüyordu. O dönemde seçenekler sınırlıydı. 1993’te geliştirilen Mosaic, satır içi resimler ve formlar sunarak öne çıkarken, 1994’te Mosaic’in geliştiricileri tarafından yazılan Netscape Navigator, sayfaları yüklenirken görüntüleme özelliğiyle kullanıcıların favorisi olmuştu. Bu yenilik, dakikalarca boş ekrana bakmayı tarihe gömerken, Netscape üç ayda %75 pazar payına ulaşmıştı.

Microsoft ise bu rekabete seyirci kalamazdı. 1995’te İnternet Explorer 1.0’ı piyasaya sürerek “Birinci Tarayıcı Savaşı”nı başlattı. İlk sürüm, Netscape’e kıyasla üstün bir tarayıcı değildi. Ancak Microsoft’un elinde iki büyük koz vardı: Birincisi, İnternet Explorer’ın Windows ile varsayılan olarak gelmesiydi. O dönemde çoğu kullanıcı, teknoloji bilgisi sınırlı olduğundan varsayılan ayarları değiştirmeyi aklına bile getirmiyordu. İkincisi, Microsoft’un tarayıcıyı ücretsiz sunmasıydı. Netscape kurumsal kullanımlar için lisans ücreti isterken, İnternet Explorer tamamen bedavaydı. Bu, Windows satışlarından kazanılan gelirle mümkün oluyordu; Microsoft’un amacı tarayıcıdan para kazanmak değil, pazarı ele geçirmekti.
Microsoft, Netscape’in bilgisayar üreticileriyle anlaşmasını engellemek için onlara ödeme yaptı ve sistem seviyesindeki API’leri yalnızca kendi tarayıcısına açtı. 1996’da Netscape %89 kullanım oranına sahipken İnternet Explorer %3,76’daydı. Ancak bu avantajlar sayesinde denge yavaşça Microsoft lehine dönmeye başladı.

Netscape’in Çöküşü ve İnternet Explorer’ın Zaferi

Netscape, pazar liderliğini korumak için tarayıcısına sürekli yeni özellikler ekledi. Ancak bu hırs, kod tabanını yönetilemez hale getirdi. Windows, MacOS ve Unix için aynı anda geliştirme yapmak durumu daha da karmaşıklaştırdı. 1998’de kod tabanını yeniden yazma kararı alan Netscape, iki yıl boyunca yeni sürüm çıkaramadı. Bu boşlukta Internet Explorer üst üste güncellemelerle farkı kapattı. 2000’de Netscape 6.0 piyasaya sürüldüğünde, artık çok geçti. Pazar payı %13,9’a düşerken, Internet Explorer %86’ya yükselmişti.

Netscape, Microsoft’un rekabet karşıtı uygulamaları nedeniyle 1998’de dava açtı ve 2000’de kazandı. Ancak bu zafer, düşüşü durduramadı. 2003’te AOL, Netscape ekibini dağıttı ve İnternet Explorer %95’lik pazar payıyla zirveye yerleşti.

Internet Explorer

Zirveden Dibe: Rahatlığın Bedeli

Internet Explorer 6, 2001’de piyasaya sürüldü ve 2002’de %95’lik pazar payıyla tarihe geçti. Microsoft, bu başarıyla öyle rahatladı ki beş yıl boyunca yeni bir sürüm çıkarmadı. “Bizi kim geçebilir ki?” düşüncesiyle hareket eden ekip, büyük bir hataya imza attı. Bu sırada Netscape’in kaynak kodu açıldı ve Mozilla Vakfı, 2004’te Firefox’u piyasaya sürdü. Hızlı, kişiselleştirilebilir ve sekmeli tarayıcı özelliğiyle Firefox, kullanıcıları cezbetti. 2006’da Internet Explorer 7 çıktığında, sekme gibi özelliklerle trendi takip etmeye çalışsa da liderliği geri alamadı.

2008’de ise Google Chrome sahneye çıktı. Minimalist arayüzü, multi-işlem mimarisi (bir sekmenin çökmesi diğerlerini etkilemiyordu) ve hızıyla fark yarattı. Google ürünleriyle entegrasyonu ve aylık güncellemeleri, Chrome’u öne geçirdi. Internet Explorer ise 2009’da çıkan 8. sürüm ve 2011’deki 9. sürümle kaplumbağa hızında ilerlerken güvenlik açıklarıyla doluydu. Firefox bağışlarla, Chrome ise Google’ın reklam gelirleriyle finanse ediliyordu; her ikisi de ücretsizdi. 2010’da Internet Explorer %48’e gerilerken, Firefox %34 ve Chrome %10’a ulaştı. Internet Explorer, “İkinci Tarayıcı Savaşı”nın kaybedeniydi.

Microsoft’un Yeniden Doğuşu: Edge ve Chromium

2015’te Internet Explorer’ın pazar payı %13’e düşünce, Microsoft imaj değişikliğine gitti. “Chrome’u indirmek için kullanılan tarayıcı” alaylarıyla anılan Internet Explorer, yerini Microsoft Edge’e bıraktı. Ancak Edge’in ilk sürümü, hız ve optimizasyon sorunlarıyla bekleneni veremedi. Kendi tarayıcı motorunu geliştirmek masraflı ve verimsizdi. Google’ın Blink motoru açık kaynak olduğundan, 2020’de Microsoft tarihi bir kararla Edge’i Chromium altyapısına taşıdı. Bu hamle, hız farkını kapattı ve optimizasyon sorunlarını çözdü. Windows ile varsayılan gelen Edge, kullanıcılar arasında kabul görmeye başladı.

Günümüzde Chrome %67, Edge %5 pazar payına sahip. Edge, Firefox’u geride bıraksa da Chrome’un gerisinde. Microsoft, kendi motorunu geliştirmekten vazgeçerek rakibinin elini öpmüş oldu. Peki, Firefox neden Chrome’a yenildi? Bu, başka bir hikayenin konusu. Ancak kesin olan şu: Internet Explorer’ın çöküşü, yenilik eksikliği ve rahatlığın bedeliyle yazılmış bir trajedi.

Internet Explorer Artık Yok

İnternet Explorer, bir zamanlar imparatorluktu; varsayılan olmanın gücüyle yükseldi, rakiplerini ezdi. Ancak yenilik yapmayı bırakıp rahatladığında, Firefox ve Chrome gibi hızlı rakipler tarafından geçildi. Microsoft, Edge ile toparlanmaya çalışsa da, liderliği geri alamadı. Bu hikâye, teknolojide durmanın gerilemek olduğunu kanıtlıyor. İnternet Explorer öldü, ama mirası Edge’de Chromium ile yaşıyor.

Görüşlerinizi Sinetech Forum‘da paylaşabilirsiniz!

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir