Türkiye’nin Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB), diğer adıyla “Kırmızı Kitap,” yeni güncellemeleriyle dikkat çekiyor. Bu belge, Türkiye’nin güvenlik stratejilerini belirlerken ilk kez yapay zeka (YZ) tehdit olarak değerlendirildi. Siber tehditlerle ilişkilendirilen yapay zeka, ulusal güvenlik için önemli bir konu haline geldi.

Yapay Zeka “Dijital Çağın Atom Bombası” Olarak Tanımlanıyor

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, yapay zeka için “dijital çağın atom bombası” ifadesini kullanarak teknolojinin kontrolsüz gelişiminin insanlık için büyük bir risk oluşturduğunu belirtti. Bu söylem, Kırmızı Kitap‘ın güncellenen tehdit tanımlarında kendine yer buldu.

Yeni belgede, yapay zeka sadece ulusal güvenliği değil, aynı zamanda uluslararası düzeni de etkileyebilecek bir siber tehdit unsuru olarak değerlendiriliyor.

MGSB ve Yapay Zeka Düzenlemeleri

MGSB, Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve MİT gibi stratejik kurumların tehdit analizleri doğrultusunda hazırlanıyor. Yapay zeka, özellikle siber tehditler kapsamında incelenerek şu başlıklar altında ele alınıyor:

• Yapay zekanın ulusal güvenliğe etkileri
• Siber saldırıların yapay zeka aracılığıyla artma riski
• YZ tabanlı teknolojilerde uluslararası hukuki düzenleme ihtiyacı

Türkiye Siber Güvenliği Güçlendiriyor

2024 yılı itibarıyla kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı, devletin siber güvenlik politikalarını koordine etmek için çalışmalarını sürdürüyor. Bu yeni kurum, MGSB’nin belirlediği yol haritası çerçevesinde hareket ederek:

• Siber tehditlere karşı önleyici mekanizmalar geliştirme,
• Yapay zeka tabanlı sistemlere karşı savunma altyapısını güçlendirme,
• Uluslararası iş birliklerini artırma görevlerini üstleniyor.

Yapay Zeka Tehdit Mi, Fırsat Mı?

Türkiye’nin yapay zekayı tehdit olarak tanımlaması, teknolojinin kontrolsüz kullanımına karşı bir uyarı niteliği taşıyor. Ancak bu durum, YZ’nin sunduğu fırsatların göz ardı edildiği anlamına gelmiyor. Yapay zeka teknolojilerinin düzenlenmesi ve etik çerçevede kullanılması, hem ulusal güvenliği hem de sosyal dengeyi korumak için kritik önem taşıyor.

Görüşleriniz Önemli!

Türkiye’nin Kırmızı Kitap’ta yapay zeka için aldığı bu karar hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Yapay zeka gerçekten bir tehdit mi, yoksa doğru yönetildiğinde bir fırsat mı olabilir? Yorumlarınızı bizimle paylaşın!

Daha fazla güncel haberler için Sinetech.tr’yi takip etmeye devam edin.