Sinetech

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Sinema
  4. »
  5. The Last of Us 2. Sezon Finali Hikâyenin Gidişatını Netleştirdi (Ve Bu Çok İyi Bir Şey)

The Last of Us 2. Sezon Finali Hikâyenin Gidişatını Netleştirdi (Ve Bu Çok İyi Bir Şey)

Murat Altundağ Murat Altundağ - - 6 dk okuma süresi
24 1

HBO’nun “The Last of Us” dizisinin ikinci sezonunu hızla onaylaması kimseyi şaşırtmadı. Zira ilk sezon hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden büyük övgü toplamıştı. Ancak ikinci sezonun, oyunun devamı niteliğindeki “The Last of Us Part II” hikâyesini takip edeceğinin açıklanması bazı hayranlarda endişe yarattı. Çünkü ikinci oyun, teknik açıdan ne kadar başarılı olursa olsun, bazı anlatım tercihleri nedeniyle oyun camiasında ciddi tartışmalara yol açmıştı. Dizinin ikinci sezonu, bu riskli alanlara girmekten çekinmedi ve finalde, üçüncü sezonun Abby Anderson’ın Seattle’daki yolculuğuna odaklanacağını net biçimde gösterdi.

Abby’nin Hikâyesine Giden Yol

Oyunla benzer şekilde, dizinin ikinci sezonu da Ellie’nin Seattle’daki hikâyesine yoğunlaştı. Yaralı Dina, tiyatro binasında dinlenirken Ellie ve Jesse, Tommy ile buluşup Seattle’dan çıkma planı yaparlar. Bu sırada Jesse, Dina’nın hamile olduğunu öğrenir ve bu yolculuğun artık daha fazla riske girmeyeceğini söyler. Ancak Ellie, Abby’yi bulmak için Seattle Akvaryumu’na gitmekte kararlıdır.

Zorlu bir yolculuğun ardından akvaryuma ulaşan Ellie, Abby yerine onun yakın arkadaşları Owen ve Mel’i bulur. Abby’nin yerini söylemeleri karşılığında onları öldürmeyeceğini söylese de Owen silaha davranınca Ellie ikisini de öldürür. Fakat Mel’in hamile olduğunu öğrenince büyük bir şok yaşar.

Tiyatroya dönen Ellie, Jesse ve Tommy, şehirden ayrılmak üzere plan yaparlar. Ancak tam bu sırada çıkan çatışmada Jesse öldürülür. Abby ortaya çıkar ve Tommy’yi öldürmekle tehdit eder. Ellie ile göz göze geldiklerinde, daha önce onun hayatını kurtardığını hatırlar ama “şansını harcadın” diyerek sert bir tavır alır. Ekran kararır, bir silah sesi duyulur.

Final sahnesi, Abby’nin uyanıp WLF’in (Washington Liberation Front) kontrolündeki stadyumun balkonuna çıkmasıyla son bulur. Ekranda “Seattle – Birinci Gün” yazısı belirir. Bu da üçüncü sezonun Abby’nin bakış açısından anlatılacağını resmen onaylar.

Abby’nin Hikâyesi Neden Önemli?

“The Last of Us Part II”, sadece bir hayatta kalma hikâyesi değil; aynı zamanda perspektifin, empati kurmanın ve gri karakter anlatımının ön planda olduğu bir anlatım biçimi sunar. Oyun, üç günü hem Ellie’nin hem de Abby’nin gözünden yaşatır. Bu tercihler bazı oyuncular için rahatsız edici olsa da, etkileyici bir anlatım gücüne sahiptir.

Dizide de benzer bir anlatım yolu seçilmesi, hikâyeyi çok daha derin ve anlamlı kılabilir. Abby’nin Seattle’daki yolculuğu sadece bir intikam hikâyesi değil, aynı zamanda bir dönüşüm yolculuğudur. Lev ve Yara gibi yeni karakterlerin tanıtılmasıyla Abby’nin karakter gelişimi daha da belirginleşir. Bu iki karakterin, Abby’nin insan hayatına dair farkındalık kazanmasında ve intikam dürtüsünü sorgulamasında büyük payı vardır.

Daha Geniş Bir Evren ve Derinleşen Karakterler

Üçüncü sezonda Abby’nin çevresindeki karakterlere de daha fazla odaklanılması bekleniyor. Owen, Mel, Nora ve Manny gibi isimler; Abby ile olan ilişkileri üzerinden hem yeni çatışma alanları yaratabilir hem de dramatik gerilimi artırabilir. Özellikle Owen ve Mel arasındaki ilişki, Abby’nin duygusal olarak nasıl yalnızlaştığını ortaya koyan önemli bir detay.

Bu çoklu bakış açısı yaklaşımı, hikâyeye sinematik derinlik kazandırırken aynı zamanda izleyiciyi de duygusal olarak daha fazla bağ kurmaya zorluyor. Çünkü artık iyiler ve kötüler ayrımı bulanıklaşıyor. Tıpkı Ellie gibi Abby de kayıp yaşamış, intikam istemiş ve kendi doğrularıyla hareket etmiş bir karakter.

Dizinin Cesur Tercihi

“The Last of Us”, klişe anlatımlardan kaçınan bir yapım. Her karakterin kendi hikâyesi, kendi travması ve dönüşümü var. Abby’ye odaklanmak, dizinin hikâyesel cesaretini ve dramatik derinliğini daha da artıracak. Üçüncü sezon, hem oyunu oynamış olanlar için tanıdık bir hikâyeyi yeni bir görsellik ve duygusal yoğunlukla sunacak, hem de ilk kez Abby’yi tanıyacak olan izleyiciler için güçlü bir karakter portresi çizecek.

Abby karakterinin anlatılacak çok fazla yönü var: korkuları, öfkesi, dönüşümü ve nihayetinde bir tür kefareti. Bu da diziyi sadece bir zombi draması olmaktan çıkarıp çok katmanlı bir karakter anlatısına dönüştürüyor.

Abby’nin hikâyesi belki tartışmalı olacak ama kesin olan şu: Bu karakterin anlatılmaya değen bir hikâyesi var. İşte bu nedenle The Last of Us hâlâ televizyon dünyasının en güçlü anlatı işlerinden biri olmaya devam ediyor.

Daha fazla güncel haber için Sinetech.tr’yi takip etmeye devam edin.

İlgili Yazılar

1 Yorum

  1. admin - -

    Dizi iyi olabilir ancak Ellie rolündeki kızın bu role nasıl seçildiğini (oyundaki karakterle karşılaştırdığımda) anlamaya çalışmaktan diziye konsantre olamadım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir