Yapay zeka devrimiyle birlikte veri merkezlerinin enerji ve soğutma ihtiyaçları, her zamankinden daha hayati bir konu haline geldi. Bu ihtiyaca yönelik yeni ve daha verimli çözümler geliştirme arayışı, Shell’in sunduğu daldırmalı soğutma sıvısıyla yeni bir döneme girmiş olabilir. Intel’in resmi olarak onayladığı bu sıvı bazlı soğutma teknolojisi, geleneksel hava soğutmalı sistemlerin yerini almaya aday.

Shell ve Intel’den Yenilikçi İş Birliği

Shell tarafından geliştirilen ve “Immersion Cooling Fluid S5 X” olarak adlandırılan daldırmalı soğutma sıvısı, Intel’in Xeon işlemcileriyle iki yıl süren kapsamlı testlerden başarıyla geçti. Bu gelişmeyle birlikte Shell, büyük bir çip üreticisinden resmi onay alan ilk soğutma sıvısının üreticisi oldu. Bu onay, Shell’in sıvısının veri merkezlerinde geniş çapta kullanılabilmesinin önünü açtı.

Shell hâlihazırda dünyanın farklı bölgelerinde çip, sunucu ve tank üreticileriyle uyumluluk testleri yürütüyor. Bu testlerin tamamlanmasıyla birlikte daldırmalı soğutma sıvılarının daha fazla veri merkezinde kullanılması bekleniyor.

Hava Soğutmalı Sistemlerden 1200 Kat Daha Verimli

Geleneksel hava soğutmalı sistemlerde ısı, fanlar ve havalandırma kanalları aracılığıyla dağıtılırken; daldırmalı soğutma sistemlerinde sunucular, doğrudan ısı iletimini sağlayan özel sıvıların içine yerleştiriliyor. Shell’in geliştirdiği sıvı, elektrik iletkenliği bulunmadığı için donanımlara zarar vermiyor. Üstelik, ısıyı hava bazlı sistemlere göre yaklaşık 1200 kat daha hızlı dağıtabiliyor.

Bu sayede sistemin termal kararlılığı artıyor ve donanım bileşenlerinin uzun vadeli performansı korunuyor. Intel’in test sonuçlarına göre, bu sıvı içinde çalışan Xeon işlemciler, hava soğutmalı sistemlerle eşdeğer bir güvenilirlik ve istikrar gösteriyor.

Enerji Tüketimini %48’e Kadar Azaltıyor

Shell tarafından yapılan açıklamalara göre, bu yeni nesil sıvı bazlı soğutma sistemlerinin kullanılması, veri merkezlerinin enerji tüketimini %48’e kadar azaltabiliyor. Bu yalnızca elektrik tasarrufu değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik açısından da büyük bir adım. Ek olarak bu sistemlerin kompakt tasarımı, veri merkezlerinde daha fazla donanımın aynı alana sığmasını mümkün kılıyor.

Fanlar, hava akış kanalları ve karmaşık havalandırma sistemlerine ihtiyaç duyulmadığı için bu yeni yapı, veri merkezlerinin zemin alanı kullanımını da minimize ediyor. Böylece hem inşaat hem de işletme maliyetlerinde ciddi bir tasarruf sağlanabiliyor. Mevcut altyapılara entegre edilebilmesi de bu sistemin uygulanabilirliğini artırıyor.

Sıcak İklimlerde Bile Yüksek Performans

Shell’in sıvıları yalnızca enerji değil, su tüketimi açısından da çevre dostu bir seçenek sunuyor. Biyolojik olarak parçalanabilir formülasyona sahip bu sıvılar, çevresel etkiyi minimuma indiriyor. Ayrıca sıcak ve nemli iklimlerde bile, örneğin 45°C’ye kadar olan ortamlarda, soğutma verimliliğinden ödün vermeden çalışabiliyor.

Shell, bu sıvıları kendi veri merkezlerinde aktif olarak kullanıyor ve ürün gamını her geçen gün genişletiyor. Elektrikli araçlar, batarya sistemleri ve şimdi de veri merkezlerine yönelik bu sıvılar, Shell’in düşük karbon stratejisinin önemli birer parçası haline gelmiş durumda.

Rekabet Büyüyor Ama Shell Bir Adım Önde

Shell’in daldırmalı soğutma alanındaki tek oyuncu olmadığını da belirtmek gerekiyor. ABD merkezli GRC, İspanyol teknoloji firması Submer ve Hollanda merkezli Asperitas gibi şirketler de bu alanda yenilikçi çözümler geliştiriyor. Ancak Shell’in Intel gibi sektör devinden aldığı resmi onay ve kapsamlı test verileri, markayı bu alanda ön plana çıkarıyor.

Veri merkezlerinin önümüzdeki on yıl içerisinde dünyanın en büyük enerji tüketicileri arasında yer alması beklenirken, Shell’in bu yatırımı, enerji verimliliğini ve sürdürülebilirliği aynı anda sağlayabilen çözümlerin gelecekte ne kadar önemli olacağını şimdiden ortaya koyuyor.

Daha fazla güncel haberler için Sinetech.tr’yi takip etmeye devam edin.