Yapay zekâ destekli robotik mutfaklar saatlik 120 yemek üretim kapasitesine ulaşmış durumda. Bu sistemler, gerçek zamanlı sipariş takibini yaparken malzeme yönetimi, pişirme, tabaklama ve hatta temizlik süreçlerini de minimum insan müdahalesiyle yürütebiliyor.
Geliştiricilere göre, bu tür otomatik mutfak çözümleri özellikle yüksek hacimli yemek hizmeti veren işletmeler — örneğin üniversite yemekhaneleri, film stüdyoları, büyük ofis kampüsleri veya mağaza zincirleri — için ideal bir çözüm sunuyor. İnsan iş gücüne olan bağımlılığı azaltırken, sabit ve yüksek hızda üretim kapasitesiyle maliyetlerin düşmesine de katkı sağlayabilir.
Ayrıca, bu sistemlerin veri analitiği ve yapay zekâ ile desteklenmesi sayesinde, hangi saatlerde hangi yemeğin talep gördüğü, malzeme israfı oranları veya pişirme süresindeki darboğazlar gibi bilgiler detaylı şekilde takip edilebiliyor. Bu da işletmelerde sürdürülebilirlik ve verim konusunda ciddi avantajlar yaratıyor.
Tabii ki bazı soru işaretleri de mevcut: Böyle yüksek hızda üretim yapılırken lezzet ve kalite standartlarının nasıl korunacağı, sistemlerin bakım ve hijyen süreçleriyle ne kadar etkin başa çıkacağı ve insan işçilerin yerini böylesi sistemlerin ne ölçüde alabileceği hâlâ araştırılıyor.
