İtalya hükümeti, uzun süredir tartışılan Sicilya ile ana karayı birbirine bağlayacak Messina Boğazı Köprüsü için son onayı vermeye hazırlanıyor. Başbakan Giorgia Meloni liderliğindeki yönetim, bu projeyi 13 milyar euro (yaklaşık 15,6 milyar dolar) maliyetle yalnızca ekonomik bir girişim olarak değil, aynı zamanda ulusal güvenlik ve savunma açısından stratejik bir yatırım olarak değerlendiriyor.
En uzun asma köprü olacak olan bu yapı, tamamlandığında 3,6 kilometre uzunluğa ulaşacak ve dünyanın en uzun asma köprüsü unvanını kazanacak. Şu anda bu unvana sahip olan 1915 Çanakkale Köprüsü ise 2023 metre orta açıklığıyla biliniyor. Proje, uluslararası bir ihale sonucunda Eurolink konsorsiyumuna verildi. Bu konsorsiyumun lideri İtalya’nın önde gelen inşaat şirketi Webuild olurken, İspanyol Sacyr ve Japon IHI grupları da iş birliği içinde yer alıyor.
Webuild, küresel ölçekte çeşitli projelerde aktif rol üstleniyor; örneğin Suudi Arabistan’daki NEOM dev projesi bunlardan biri. Sacyr, Panama Kanalı’nın genişletilmesi çalışmalarında katkıda bulunurken, IHI ise Japonya’daki Akashi asma köprüsü ve Türkiye’deki Osman Gazi asma köprüsü gibi önemli yapıları inşa etmiş durumda. Şirket, inşaat sürecinin 100.000’den fazla istihdam yaratabileceğini öngörüyor ve köprünün 2032 yılında tamamlanmasını planlıyor.
Askeri ve Stratejik Önemi
İtalya, diğer NATO üyeleri gibi, önümüzdeki on yıl içinde savunma harcamalarını GSYH’nin yüzde 5’ine çıkarmayı taahhüt etti. Bu harcamaların yüzde 1,5’i stratejik altyapı yatırımlarına ayrılacak. Meloni yönetimi, Sicilya Köprüsü‘nü bu çerçevede ele alıyor. Resmi raporlarda, köprü askeri hareketlilik açısından temel bir altyapı olarak tanımlanıyor. Güney İtalya’daki NATO üslerinin mevcudiyeti de bu kararın gerekçelerini güçlendiriyor.
Rapora göre, köprü yol ve demiryolu taşıtlarını kapsayacak şekilde tasarlanıyor ve İtalyan ile müttefik askerî birliklerin hızlı sevkiyatında kilit rol oynayacak. Ayrıca, Akdeniz’in giderek jeopolitik açıdan hassas hale gelmesiyle birlikte, bu proje Akdeniz’de artan Rus etkisine karşı bir önlem olarak da öne çıkıyor.
Tarihi Kökenleri ve Karşılaşılacak Engeller
Bu köprünün hayali antik çağlara kadar uzanıyor. Örneğin, MS 252 yılında Yaşlı Plinius’un kayıtlarında Sicilya’dan fıçılarla yapılmış sallar üzerinde 100 savaş filinin taşındığı belirtiliyor. 19. yüzyılda İtalya’nın birleşmesi sürecinde yeniden gündeme gelen proje, modern İtalya tarihi boyunca çeşitli dönemlerde tartışılmıştı. 1970’lerde yoksulluğu azaltmak için ulusal öncelik haline gelmiş olsa da, kamu maliyesi sorunları, teknik zorluklar ve yerel muhalefet nedeniyle hiçbir zaman başarıya ulaşamamıştı.
Günümüzde de projeye karşı direniş devam ediyor. Messina kentindeki sakinler, tren istasyonunun taşınması ve şehirde büyük altyapı değişiklikleri nedeniyle karşı çıkıyor. Yerel halk bu konuda yeniden örgütleniyor. Ancak muhalefet yalnızca halkla sınırlı değil; yerel mafyalar da Güney İtalya’da etkili. Mafyaların bu projeye muhalefeti, organize suç örgütlerinin yoksulluk ve geri kalmışlıktan beslenmesine dayanıyor, zira Güney İtalya yoksul bir bölge olarak tanınıyor.
Bir diğer büyük engel ise jeofiziksel sorunlar. Messina Boğazı, 1908’de meydana gelen 7,1 büyüklüğündeki depremin yol açtığı tsunamilerle Calabria ve Sicilya kıyılarını yok eden bir fay hattı üzerinde bulunuyor. Bu deprem, Avrupa’da kaydedilen en ölümcül sismik olay olarak tarihe geçmiş ve 100.000’den fazla can almıştı.