Dünyanın ciğerleri olarak tanımlanan Amazon Yağmur Ormanı, iklim değişikliği ve insan kaynaklı baskılar nedeniyle sessiz bir çöküş yaşıyor. Ormanın büyük bölümlerindeki nem sirkülasyonu bozulan “uçan nehir” sistemleri devre dışı kalırken, bölgede yangınlar ve kuraklık hızla artıyor. Bilim insanları bu tahribatın telafisi imkânsız olan bir eşik meydana getirebileceği uyarısında bulunuyor.
Pará eyaleti gibi kritik bölgelerde 2022’de yaklaşık 20.000 km²’lik ormanlık alan yok oldu — bu rakam hali hazırda on yıllardır görülen en yüksek ormansızlaşma düzeyini temsil ediyor. Ekvator çizgisine yakın bu alan, yılda binlerce tür için yaşam alanı sağlıyor ve tatlı su kaynakları açısından da küresel ölçekte büyük rol oynuyor.
Zamanla kuruyan orman dokusu, artık okyanustan gelen nemi yeterince tutamaz hale geldi. Normalde dev Amazon havzası aracılığıyla taşınan bu nem, ciddi ölçüde kayba uğradı ve birçok bölge artık yeterli yağış alamıyor. Araştırmacılar bu durumu “devrilme noktası” olarak adlandırıyor: Orman yeniden nem döngüsünü sağlayamaz hâle geldiğinde, karbon deposu işlevi yitirecek ve bölgede coğrafi dönüşüm başlayacak.
Mazisi “dünyanın en zengin biyolojik çeşitliliği” olarak geçen Amazon, artık giderek suskunlaşıyor. Kimi ağaç türleri çürüyüp kururken, pek çok endemik canlı türünün yaşam alanı daralıyor. Araştırmacılar, bu sürecin yalnızca yerel değil, global iklim sistemi üzerinde de zincirleme etki yaratabileceğini vurguluyor.
#Amazon #YağmurOrmanı #Ormansızlaşma #İklimKrizi #Biyoçeşitlilik
