Palyaço ama katil! John Wayne Gacy kimdir? sorusunun yanıtını verirken işlediği cinayetlerle ilgili bilgiler de verdiğimiz içeriğimiz hazır. Gülümseyen yüz boyası, renkli bir palyaço kostümü ve çocuklara neşe saçan bir adam… Ancak bu neşeli görünümün ardında yatan korkunç gerçek, John Wayne Gacy’nin tarihin en hastalıklı seri katillerinden biri olduğunu ortaya koydu. Toplumun içinde saygı gören bir adamken, evinin altına gömdüğü 29 cesetle ABD’yi dehşete düşürdü. İşte Gacy’nin kan donduran hayat hikayesi:
1. Dışarıdan Başarılı, İçeriden Kararmış Bir Hayat
John Wayne Gacy, 1942 yılında Chicago’da dünyaya geldi. Dışarıdan bakıldığında oldukça başarılı bir hayat sürdüğü görülüyordu. Bir inşaat şirketi sahibiydi, politikayla ilgileniyordu, toplum gönüllüsüydü ve hatta çocuk partilerinde “Pogo Palyaço” karakteriyle çocukları eğlendiriyordu. Ancak tüm bu maskeler, derinlerde sakladığı karanlığı gizlemeye yetmedi.
2. Genç Erkeklere Olan Takıntısı
Gacy’nin kurbanları yalnızca genç erkeklerdi. Genellikle 14-22 yaş arasındaki erkek çocukları hedef aldı. Bazılarını iş vaadiyle kandırarak evine davet etti, bazılarını sokakta ya da otostop yaparken arabasına aldı. Onları evine götürdükten sonra, sadistik yöntemlerle işkence etti, öldürdü ve çoğunun cesedini evinin altındaki zemin boşluğuna gömdü.
3. Palyaço Kılığıyla Geçen Çocuk Partileri
Gacy, “Pogo” veya “Patches” adını verdiği palyaço kimlikleriyle çocuk partilerine, hastane ziyaretlerine katılıyordu. Onun palyaço kılığı, hem sembolik hem de psikolojik olarak korkunun vücut bulmuş haliydi. “Palyaçolar kötü olamaz” düşüncesiyle toplumun güvenini kazanmış, bu sayede rahatça hareket edebilmişti.
4. Sadistik Oyunlar ve Kurbanlara İşkence
Kurbanlarını evine getirdikten sonra genellikle kelepçe numarası adı altında ellerini bağlardı. Ardından onlara saatler süren işkenceler uygular, boğarak öldürürdü. Sadistik cinsel saldırılarla birlikte bazı kurbanlar günlerce tutuldu. Kendi sözleriyle “ellerine düştükten sonra kimsenin kaçma şansı yoktu.”
5. 33 Kurban, 29’u Evinde
1972 ile 1978 yılları arasında en az 33 genci öldürdüğü tespit edilen Gacy’nin 29 kurbanı, kendi evinin zemin boşluğunda bulundu. Kalan dört ceset ise çevredeki nehir ve çukurlara atılmıştı. Gacy, evinin zeminine ceset gömmekten yer kalmadığında, “bitiş çizgisine ulaştım” sözleriyle polise itirafta bulunmuştu.
6. Yüz Maskesi Değil, Psikopatın Maskesi
Gacy’nin sahip olduğu “normal” kimlik, aslında modern çağın en korkutucu sosyopat örneklerinden biriydi. Etrafındaki insanlar onu yardımsever, neşeli ve başarılı biri olarak tanımlarken, içeride baskıcı bir çocukluk, gizli bir cinsel kimlik bunalımı ve patolojik bir nefret besliyordu.
7. Çöküş: Son Kurban Robert Piest
1978 yılında, kaybolan 15 yaşındaki Robert Piest’in araştırılması Gacy’nin çöküşünü başlattı. Polis, Gacy’nin evinde yaptığı aramada genç çocuğun eşyalarını buldu. Sonrasında evde yapılan detaylı inceleme ile birlikte zemin altındaki korkunç sırlar gün yüzüne çıktı.
8. Mahkeme ve İdam Süreci
Gacy, 1980 yılında 33 cinayetten suçlu bulundu ve 12’si için idam cezasına çarptırıldı. Mahkeme süreci büyük ses getirdi. Psikologlar onun antisosyal kişilik bozukluğu ve narsistik eğilimler taşıdığını belirledi. Tüm suçlarını detaylarıyla anlatan Gacy, 1994 yılında zehirli iğneyle idam edildi.
9. Son Sözleri: “Kiss my a.s.”
İdam öncesinde Gacy’ye son sözleri sorulduğunda, toplumla ve otoriteyle kurduğu çatışmanın en çarpıcı özetini verdi: “Kiss my a.s.” Bu ifade, onun ölürken bile pişmanlık duymadığını, toplumun değerleriyle dalga geçtiğini gösteriyordu.
10. Geride Kalanlar: Korku ve Travma
Gacy’nin hikâyesi, yalnızca kurbanların aileleri için değil, tüm toplum için derin bir travma yarattı. Polise güveni, komşuluk ilişkilerini, çocuklara yönelik güvenliği kökten sarstı. Bugün bile hakkında yapılan belgeseller, diziler ve filmler onun yarattığı karanlık gölgenin etkisini sürdürmektedir.
Daha fazla güncel haberler için Sinetech.tr’yi takip etmeye devam edin.